babam üç senedir hastane de yatıyordu. elimden geldiğince onu sık sık ziyaret edip mutlu etmeye çalışıyordum. Çünki babam benim canımdan bir parçaydı. aşırı severdim kendisini. son zamanlarında artık yerinden kımıldıyamaz oldu. yatalak olmuştu. hastane de özel bir odada hemşireler başında. Özel doktorlarıyla yine mutsuzdu babacığım. Çünki evlatlarına çok düşkündü. beni gördüğünde çocuk gibi sevinirdi. ben de ona belli etmezdim. ayrıldıktan sonra saatlerce sokaklarda ağlıyarak yürürdüm.
—Üç aylıkken almıştım papağanımı. İsmini kontes koymuştum. elimde besliyerek büyütmüştüm. sanki ailenin bir ferdiydi. bizlerle masa da yemek yer. Üzerimizden hiç inmezdi. beni kimseyle paylaşamazdı. bana çocuklar sevgi gösterseler gider onları acıtmadan ısırırdı. hep benimleydi. çocuk olsa benimle yatacaktı neredeyse. ev de özgürce uçar. biz geçiyoruz farketmezdi onun için. bizler başımızı eğmek zorunda kalırdık. mutfak ta yemek yaparken gelir omuzuma konar.
—-kontes, yemeğin içine düşeceksin. vallahi tavuk niyetine seni yeriz derdim.
o da anlamış gibi cıyak cıyak bağırırdı.
islıkla şarkılar söyler. İsimlerimizle bizlere bağırırdı. yazlığa gittiğimizde onu veterinere bırakırdık. döndüğümüzde bir hafta yüzüme bile bakmaz elime aldığımda beni ısırırdı. sonra barışırdık tabii. kontes onüç yaşındaydı. sultan papağanları 6-7 sene yaşarlarmış. veterineri çok iyi baktığımızı söylerdi.
anlatmak istediğim. 20 eyül 2005 de sabahın beşinde acı bir şekilde telefon geldi. baba mı kaybetmiştim. büyük üzüntüydü benim için. o gün babam defnedildi. akşam üzgün bir şekilde eve geldik. gece saat onbir di. kontes bir çığlık attı. koşarak kafesinin yanına gittim. kafesin içinde düşmüş bana bakıyordu. elime aldım. su içirdim bana bakarak gözlerini kapadı.
Çocuklar yattığı için kontesin öldüğünü anlamadılar. ben de balkona götürdüm. Çocuklara sabah söylerim diye düşündüm. İşin ilginç tarafı. babam kontesi çok severdi. nezaman bana gelse ona da birşey getirirdi. ve babamla aynı gün de hakkın huzuruna vardılar. benim üzüntüm bir değil iki olmuştu. canımdan çok sevdiğim babam ve evlat gibi büyyüğüm kontesimi aynı gün kaybetmiştim. acıları hala içimde taze. ve ikisini de çok seviyorum.

babacığım

bu ilk ve sensiz geçen, babalar günü babacığım.
Özlemin her gün daha büyüdü içimde, bitmeyen acınla.
sevgini yaşatıyorum ama, sen yoksun şimdi hayatımda.
her gün gelirdin arardın halimi sorardın bana.
nerdesin babacığım, gelsene yine yanıma.
ellerini öpeceğim, bırakmıyacağım seni birdaha.
sana sarılacağım öpeceğim gül yüzünü defalarca.
sevgi dolu yüreğine sarılacağım binlerce kere.
gözyaşlarım aktı sel oldu babacığım, hasretinle.
herşey bizler için, biliyorum tüm yaşantımızda.
ama yokluğunu kabul edemiyorum hayatımda.
acın hala taze, içimden gitmiyor hasretin de.
hergün sana özlemim daha çoğalıyor yaşantımda.
gözbebeğindim, biriciğindim senin, söylediğinde..
hep dualarını aldım yaşadığın müddetçe hayatında.
Şimdi dua etme sırası, ben de babacığım.
bundan sonra, her babalar gününde.
İçim daha da yanacak, özleminle.
sevgin taşacak yüreğimden, coşkuyla.
gözyaşlarım akacak, seni düşündüğümde.
sesini, baba kokusunu özledim sensizliğimde.
namazlarınla, bir bütündün yaşantında.
kur\’anı da ne güzel okurdun billur sesinle.
bana da sen öğretmiştin büyük emeğinle.
hep vericiydin herkese yardımcıydın.
babacığım sen, bir taneydin parmakla gösterilirdin.
seni anlatmakla satırlara sığdıramam ki babacığım.
kabrin de rahat uyu, güzel dualarımla.
babalar günün kutlu olsun canım babacığım